Klasik anlamda batı felsefesinin Thales ile başladığı kabul edilir. Thales’in söylediği “Her şey sudan meydana gelmiştir” sözü dünyanın en önemli sözlerinden biri olduğu (Bertrand Russell’a göre dünyanın en önemli sözüdür) ve felsefenin bu sözle başladığı kabul edilir. Bu sözün özünde ise arkhe kavramı vardır.
Arkhe Nedir?
Arkhe; ilke, ilk madde, öz gibi anlamlar içermektedir. Dolayısıyla Thales her şeyin özünde su olduğunu bir başka deyişle evreni oluşturan ilk maddenin su olduğunu söylemektedir.
Bu sözün önemini anlamak için sözün söylendiği zamana kısaca bir bakmakta fayda var.
Antik Yunan‘da ve bir çok bölgede çok tanrılı bir anlayış hüküm sürmekteydi. Pagan inanıştaki tanrılar insansı duygulara sahiptiler. Kıskanıyorlar, kavga ediyorlar, aşık oluyorlar, hile yapıyorlar, yalan söyleyebiliyorlardı. İnsanlar doğa olaylarının meydana gelme sebeplerini de tanrılar arasındaki bir takım olaylara dayandırıyorlardı. Örneğin İskandinav Mitolojisinde yağmurun yağması, şimşeğin çakması Thor isimli tanrının elindeki çekici sallamasıyla oluyordu. Yunan mitolojisinde ise Zeus göklerin ve yağmurun tanrısıydı. Bulutları bir araya getiren oydu. Zeus kızdığında elindeki şimşeği bir silah gibi kullanarak fırlatırdı. Dünyanın birçok yerinde de doğa olayları benzer şekilde izah ediliyordu.
Doğa olaylarının bir takım mitlerle değil de farklı sebeplerle açıklamaya çalışan ilk filozoflara Doğa Filozofları denir. Doğa filozofları özellikle doğadaki değişimlerle ilgilenmişler bunlara mitler dışında izahlar getirmeye çalışmışlardır. Doğa filozofları bu anlamda ilk bilim adamları olarak kabul edilirler. Doğa filozoflarından ilk bahseden Platon‘dur. Onlar hakkındaki bilgilerimiz Platon’un eserlerinde bahsettiği kadardır.
Doğa filozflarından ilki olan Thales’in söylediği bu söz böyle bir ortamda çok daha önem arz etmektedir. Thales’in söylediği bu söz ilk duyduğumuzda anlamsız ve sıradan gibi gelse de tarihsel bağlamı ve alt anlamları irdelendiğinde hiç de öyle olmadığını görürüz.
Thales Ne Demek İstedi?
Thales bu sözüyle hem mitolojik tanrıların dışında bir sebeple evreni izah etmeye çalışıyor hem de Antik Yunan‘da kabul edilen evrenin ezelden beri var olduğu fikrine aykırı bir şey söylüyordu. Ne olmuşsa olmuş evren sonradan var olmuştu onu var eden tek şey vardı o da suydu.
Her şeyin ilk maddesinin (arkhe) su olduğu sözü arkhenin su olup olmadığından öte anlamlar içerir; Thales bu sözle aslında bir çok şey demiş oluyordu;
1- Her şey vardır.
2- Her şey bir şeyden gelmiştir. Evrenin özü tek bir şeydir.
3- Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Senin ağaç, çiçek, böcek diye gördüğün şey özünde sudur. Yani görünürlük ile gerçeklik aynı şey değildir.
4- Duyulara güvenemezsin. Gerçekliği duyu organlarıyla bulamazsın. Sen başka bir şey olarak görebilirsin ama gerçekliği başka bir şey olabilir. Ağacın gerçekliğinin su olması gibi.
5- Her şey tek şeye dönecektir.
Günümüzden yaklaşık 2.600 yıl önce söylenmiş (M.Ö 600’lar) olan bu söz alt anlamlarıyla birlikte güncelliğini hala korumaktadır.
Doğa Filozoflarının Arkhe Düşüncesi
Thales’in ardılları olan filozoflar arkheyi başka şeyler olarak izah etmişlerdir.
Anaksimandros‘a göre arkhe apeirondur. Her şeyin kökeninde olan şeyin kendinden çıkan şeylerden tamamen farklı olması gerektiğini, bunun su gibi sıradan bir şey olamayacağını dolayısıyla arkhenin belirsiz bir şey olduğunu söylemiştir.
Anaksimenes arkhenin hava olduğunu söylemiştir. Ona göre su sıkışmış havadır.
Empedokles arkhenin tek madde olduğunu kabul etmenin, bunun başka maddelere dönüşümünü izah konusunda sıkıntı çıkarttığını oysa birden fazla ilk maddenin bu izahı kolaylaştırdığını söylemiştir. Ona göre doğada 4 arkhe vardır. Toprak, ateş,su, hava (anasır-ı erbaa). Her şey bunların karışımı ile meydana gelmektedir.
Anaksagoras‘ın görüşü “her şeyde her şeyden biraz vardır” şeklindedir. Ona göre doğa gözle görülmeyen küçük parçalardan oluşmuştur. Her şeyden barındıran bu küçük parçacıklara “tohum” adını vermiştir.
Doğa filozoflarının sonuncusu Demokritos her şeyin küçük yapı taşlarından meydan geldiğini varsaymıştı. Her biri ebedi ve değişmez olan bu yapı taşlarına atom adını vermişti. Atomların her biri birbirinden farklıydı ve bunlar tıpkı lego parçaları gibi birleşerek yeni şeyleri oluşturuyorlardı.
Faydali bir yazi olmus.insanin madde ve yaratilıs uzerindeki dusunce seruvenini bir nebze olsun haberdar olduk.cokluktan birlige dogru yada bir den cokluga dogru..